5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5. maddesinde, çekin üzerine yazılmış olan düzenlenme tarihine göre kanuni ibraz süreleri içerisinde ibraz edilmesi durumunda, çekin karşılığının ilgili banka hesabında tam olarak bulundurulmaması suç olarak kabul edildiği ve karşılıksız çek cezaları yaptırımlarının uygulanması gerektiği biliniyor.
Şikayet İçin Belirlenen Şartlar ve Zaman Aşımı
Karşılıksız çekler ile ilgili bir şikayet yapılacak ise, başvurunun fiilin öğrenildiği tarihi takiben 3 ay içerisinde yapılması gerekiyor. Yapılacak olan düzenleme, karşılıksız çek suçunun takibini şikayete bağlı tutuyor. Bu sayede karşılıksız çek ile alakalı herhangi bir şikayet olmaması durumunda süreç kendiliğinden başlamıyor.
İcra ve İflas Kanunu 347. Maddesi’nde belirlenen üç aylık şikayet süresi; şikayet etme hakkına sahip kişinin karşılıksız çek düzenlenmesi suçunun işlenildiğini öğrendiği tarih itibariyle başlayıp, bu sürenin suça konu eylemin işlendiği tarihten itibaren bir yılı geçmemesi gerekiyor. Şikayetçi olan taraf şikayeti zamanında gerçekleştirmez ise şikayet hakkını kullanamıyor. Belirlenen süre içerisinde ibraz edilmeyen çeklerde şikayet hakkının düştüğü biliniyor karşılıksız çek cezaları uygulanmıyor.
Dava Aşaması ve Uygulanacak Yaptırımlar
Karşılıksız çek suçu sebebiyle açılan davalar İcra Mahkemesi’nde görülüyor. Bu davalar çekin tahsil maksadıyla bankaya ibraz edildiği veya çek hesabının açılmış olduğu banka şubesinin bulunuyor olduğu yer ya da şikayetçi veyahut hesap sahibinin ikamet adreslerinin bulunduğu mahkemelerde görülüyor. İcra Mahkemesi tarafından çek hesabı açma ve çek düzenleme yasağına; bu yasakların bulunması durumunda, çek hesabı açma ve çek düzenleme yasağının devamına karar verilebiliyor.
Çek hesabı açma ve çek düzenleme yasağı, çek sahibi olan gerçek ya da tüzel kişi, bu tüzel kişi adına çek keşide edenler ve karşılıksız olan çekin sermaye şirketi adına düzenlenmesi halinde, yönetim organı ile ticaret siciline tescil edilen şirket yetkilileri hakkında uygulanıyor. Her bir çek için ayrı ayrı ödeme, uzlaşma veyahut HAGB’na (hükmün açıklanmasının geri bırakılması) ilişkin hükümler uygulanmadan 1500 güne varan adli para cezasına karar verilebilecek olup, adli para cezasının ödenmemesi halinde, kamuya yararlı bir işte çalıştırma kararı verilmeden hapis cezasına çevrilecektir.
Ticari Açıdan Doğabilecek Önemli Sonuçlar
Ticari açıdan doğabilecek önemli sonuçlar bakımından; hakkında çek hesabı açma ve çek düzenleme yasağı kararı verilenler, yasaklı oldukları süre boyunca sermaye şirketlerinin yönetim organlarında görev alamıyorlar. Buna karşın hakkında yasaklama kararı olanların mevcut organ dahiliyetleri belirlenen görev sürelerinin sonuna kadar devam edebiliyor.
Bu kişiler, kararın kendisine tebliğ edilecek olduğu tarihten başlayarak on gün içerisinde, henüz karşılığı tahsil edilemeyen ve düzenlemiş olduğu çekleri, düzenleme tarihlerini, varsa lehtarlarını ve miktarlarını göstermek koşuluyla, muhatap bankaya liste haliyle vermekle yükümlü tutuluyor. Çeklerin karşılıksız kalan kısımlarını yargı aşamasında ödeyen kişiler hakkında mahkeme tarafından düşme, ceza verilmesine yer olmadığına, beraat ya da reddine ilişkin kararlardan uygun olanı veriliyor.
Bir Senedin Çek Sayılabilmesi İçin
TTK’nun “unsurlar” başlığını içeren 780. maddesince herhangi bir senedin çek sayılabilmesi için;
- Şartsız ve kayıtsız bir bedelin ödenmesi için havale,
- Ödeme yeri,
- Ödeyecek olan kişinin ticari unvanı,
- İçinde Türkçe veya yabancı dillerde çek kelimesi geçmesi,
- Düzenleme yeri ve tarihi,
- Düzenleyen kişinin imzası unsurlarından tamamını ve TTK maddesi 781/2 ve 3. fıkralarda bulunun alternatif unsurlardan en az bir tanesini içermesi gerekiyor.
Cezai Yaptırımlardan Kurtulmak
Borçlunun borcunu faiziyle birlikte ödemesi ve alacaklının şikayetinden vazgeçmesi durumunda karşılıksız çek cezaları uygulamasından kurtulabilmek mümkün. Bu gibi durumlarda dosya eğer soruşturma aşamasında ise Cumhuriyet Savcısı tarafından verilen “kovuşturmaya yer olmadığı” kararı, kovuşturma aşamasında olan dosyalarda ise davanın düşmesine, kararın kesinleşmiş olduğu durumlarda ise verilen hükmün tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına mahkeme tarafından karar verilmesi gerekiyor.