Sosyal Güvenlik Davaları

Sosyal Güvenlik Davaları
28.12.2020
266

Sosyal güvenlik hukuku, ülkenin vatandaşı ya da vatandaşı olmasa da yaşayan herkesin doğmasından başlayarak ölümüne kadar, hatta ölümden sonra dahi ilgisi devam eden bir hukuk dalıdır. Bundan dolayı da anayasaya uygun şekilde adliyelerde görev yapmak üzere birçok iş mahkemeleri kurulmuştur. Sosyal güvenlik davaları, bölge adliye mahkemelerinde dava yoğunluğu açısından artı olarak yük oluşturabilmektedir.

İş ve Sosyal Güvenlik Hukukuna Dair Açılabilen Davalar

Oldukça kapsamlı bir yapıya sahip olan sosyal güvenlik hukuku içerdiği konularla açılabilecek dava çeşitliliğini de artırmaktadır. Bu davalar nelerdir?

Göz atmak gerekirse aşağıdaki gibi sıralayabilmemiz mümkündür.

  • Hizmet Tespiti Davaları: 5510 sayılı kanunun 86. Maddesinin 9. Fıkrası gereği düzenlenmiş olan yasaya dair, kuruma bildirilmeyen sigortalının hükmen tespitini sağlar. Hüküm der ki: “Sigortalının hizmet ve aylık prim belgesi işveren tarafından verilmediği durumlarda Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından tespit edilemiyor ve çalıştıklarını beyan etmek için çalıştıkları hizmet sürelerinin geçtiği yılın bitiminden başlayarak beş yıl içinde iş mahkemesine başvurma hakları vardır. Bunu da alacaklarını ilam yolu ile ispatlayabilirse, mahkeme kararı ile alması gereken ücretin aylık kazanç toplamı ile ödenen prim gün sayıları dikkate alınarak hesaplanır ve ödemesi yapılmak üzere karara çıkılır.”
  • Ölenin ailesine bağlanan ölüm aylığı davaları,
  • İş kazası ve meslek hastalığı nedeni ile açılan maddi tazminat davaları,
  • Destekten yoksun kalma sebebi ile açılan maddi tazminat davaları ve manevi tazminat davaları,
  • Sigortalının geçirdiği iş kazası tespit davaları,
  • Sigortalının meslek hastalığının olup olmadığı konusundaki tespit davaları,
  • Emeklilik sonrası bağlanan yaşlılık aylığı dair davalar,
  • İş sözleşmesinde işin fesih edilmesinin geçersiz sayılması ve tespit (işe iade) davaları,
  • Sigortalının iş sözleşmesinin devam etmesi ya da sona ermesi ile işveren tarafından ödenmeyen ücret davaları,
  • Sigortalının prime dair alacaklarına açılacak davalar,
  • Sigortalının iş sözleşmesinin fesh edilmesi durumunda kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin alacağı davaları,
  • Fazla mesai ile ödenmesi gereken ücret için açılacak davalar,
  • Hafta tatilinde çalışma sonrasında alınması gereken, verilmeyen ücretin alacağı davaları,
  • Ulusal bayram tatillerinde çalışma ücretine dair, alacak davaları,
  • Genel tatil olan günlerde çalışması ile alacağı ücretin davaları,
  • Sigortalının ikramiye ve primlerine ilişkin davalar v.b.

Sosyal güvenlik hukuku mevzuatını, sigortalıların düzenli olarak takip etmelerinde yarar vardır. Çünkü her an kendi lehlerine dava kararı çıkabilmektedir. Emsal davalar bu konuda sigortalıya artı avantaj sağlarken, işverene de dezavantaj sağlayabilmektedir. Bundan dolayı da sosyal güvenlik davaları son derece önem arz etmektedir. Çıkacak kararlar milyonlarca insanı etkileyebilmektedir.

Sosyal Güvenlik Davaları

Sosyal Güvenlik Davaları

Sosyal Güvenlik Hukukunda Karşılaşılan Uyuşmazlıklar

İş ve sosyal güvenlik hukukuna ilişkin uyuşmazlıkların olması ile son dönemlerde açılan davaların fazlalığı küçümsenemeyecek kadar büyük sayıdadır. Bu yönde gelişen davalar ile beraber birçok sorunları da beraberinde getirebilmektedir. İşverenin ödemesi gereken bazı ücretler karşısında asıl alacak ücretlerinden düşülüp düşülmeyeceği konusu büyük bir sorun olarak görülebilmektedir.

Sosyal Güvenlik Hukukunda İbra Nedir?

İbra, bir kimseyi belli bir borcu ödemekten ya da bir edimi yükümlülüğü yerine getirmekten kurtarmak anlamına gelmektedir. Alacaklının alacağının bir kısmından ya da tamamından vazgeçmesine ibra denilmektedir.

Haklı ya da haksız yapılan fesihte doğabilecek kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı açısından işveren veya işçinin haklı ya da haksız durumunun tespit edilmesi gereklidir. Aksi takdirde herhangi bir işlem yapılması güç olabilmektedir.

Ayrıca iş ve sosyal güvenlik hukuku çerçevesinde açılan davalarda meydana gelen önemli sorunlardan biri ya da hatta en önemli sorun da denilebilir, işçinin ücret miktarıdır. İşveren ücretin çok olduğunu işçi ise, az olduğu konusunda sürtüşmeler söz konusu olabilmektedir.

Sosyal Güvenlik Davalarına Hangi Avukat Bakmalıdır?

Sosyal güvenlik davaları, işçinin ücreti söz konusu olduğu için açılan davalarda işçinin alacağı tazminat miktarını etkilediğinden ücret miktarı çok önemlidir. İşçiye verilen yüksek ücret, tazminat miktarının da yükselmesine sebep olabilmektedir. Bundan dolayı da sosyal güvenlik davaları önemlidir ve davayı takip edecek avukat sosyal güvenlik hukukunda deneyimli ve uzman olmalıdır ki tazminat konusunda hak kaybına uğramadan tazminatınızı alabilesiniz.

 

Ziyaretçi Yorumları

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Whatsapp
Av. Ramazan Sertan Safsöz
Av. Ramazan Sertan Safsöz
Merhaba, size nasıl yardımcı olabiliriz?
Önemli Not: Sitede yer alan makalelerde yer alan bilgilerin doğrudan doğruya kişiler tarafından kullanılması sakıncalıdır. Bilgi, ipucu ve Yargıtay kararlarına ilişkin anlatımlar sadece tavsiye niteliğinde olup işbu anlatımlara dayanarak davaların asaleten takip edilmesi kesinlikle . İster ceza ister özel; hukukun her alanında olursa olsun davalarınızı alanında uzman ve tecrübeli bir avukat ile takip etmenizi öneririz. Avukatlık hizmetinin bir güven ilişkisi içermesi nedeniyle gerekli değerlendirmeyi bizzat kendiniz yapıp, sağda solda yazan "İzmir'in en iyi avukatı" gibi emarelere itibar etmeyiniz.